Batuhan A Katliamı: Bir İş Cinayetinin Üstü Daha Kapatılıyor
Karacabey Cumhuriyet Başsavcılığı, armatör Murat Altıntaş ve kaptan Hasan Mehmet Uyanık öldüğü için “kovuşturmaya yer yoktur” dedi. Böylece dosya kapatıldı.

15 Şubat 2024’te Balıkesir’in Marmara Adası’ndan mermer tozu yükleyen Batuhan A adlı kargo gemisi, Gemlik Limanı’na giderken Karacabey açıklarında İmralı Adası güneybatısında battı. Gemide bulunan 1'i armatör olmak üzere toplam 6 kişiden 5’inin cansız bedenine ulaşıldı, çarkçı Murat Çalışkan hâlâ kayıp.
Bu, basit bir “kaza” değil; bir işçi katliamıdır. Ölenler arasında armatör (gemi sahibi) Murat Altıntaş, kaptan Hasan Mehmet Uyanık, yağcı Hüseyin Tutuk, aşçı/gemici Zeynep Kılınç ve stajyer Ahmet Atav bulunuyor. Denizcilerin yaşamı bir kez daha patronların kâr hırsına ve devletin denetimsizliğine kurban edildi.
Bilirkişi raporu: Ambar kapakları bile usulüne uygun değildi
Bilirkişi raporuna göre, geminin ambar kapaklarının sızdırmazlığı sağlanmamış, bu durum sefer öncesinde bilindiği hâlde sefere çıkılmıştır. Su alan mermer tozu ağırlaşarak gemiyi yavaşlatmış, rotasından saptırmış. Mürettebat suyu pompalarla tahliye etmeye çalışmış ama başarılı olamamış; motor gücü zayıflamış. Muşamba ile kapatılması gereken ambar kapakları bile uygun şekilde sabitlenmemişti.
Rapor kaptan ve armatörün “asli kusurlu” ilan etse de bu katliamın sorumluluğu iki kişinin ötesindedir. Bu gemi, patronların ve devletin göz yummasıyla sefere çıkarılmıştır.
Can yelekleri vardı ama işçilerin üzerinde yoktu
Mürettebatın üzerlerinde can yeleği bulunmadı. Gemide yelekler olmasına rağmen işçilere kullandırılmadığı açıkça ortada. Bu, iş güvenliğinin sadece kâğıt üzerinde bırakıldığını, denizcilerin bilinçli olarak ölüme sürüldüğünü gösteriyor.
“Gemi zaten bir gün batacak”
Katliamın en çarpıcı yönü, stajyer Ahmet Atav’ın sevgilisiyle yaptığı son görüşmelerde ortaya çıktı. Atav, kötü hava koşullarına rağmen kaptanın uyarılara karşı “Gemi zaten bir gün batacak” diyerek seyre çıktığını aktardı. Bu söz, patronların ve kaptanların işçilerin yaşamını gözden çıkardığının itirafıdır.
Sorumlular aklanıyor
Karacabey Cumhuriyet Başsavcılığı, gemi sahibi Murat Altıntaş ve kaptan Hasan Mehmet Uyanık öldüğü için “kovuşturmaya yer yoktur” dedi. Böylece dosya kapatıldı. Ancak geminin yüklenmesinden bakımına, denetimden sefere çıkışa kadar onlarca kurum ve şirket sorumluyken, sadece ölen iki kişiye sorumluluk yüklenmesi adaletin açıkça patronların lehine işlediğini gösteriyor.
Yağcı Hüseyin Tutuk’un ailesinin avukatı da bu noktaya dikkat çekerek, “Geminin yüklenmesinden bakımına kadar şirkete ait birçok sorumluluk var. Sadece ölmüş iki kişiyi suçlamak adil değil. Mürettebata yüzme eğitimi bile verilmemiştir. Bu açık bir ihmal ve iş cinayetidir” dedi.
Bu düzen işçileri öldürüyor
Batuhan A’daki katliam, “doğal bir kaza” değil; göz göre göre gelen bir iş cinayetidir. Deniz işçileri, denetimsiz ve bakımsız gemilerde, patronların kâr hırsı ve devletin denetimsizliği yüzünden katledilmektedir.
Bugün dosyalar kapatılıyor, patronlar korunuyor, kayyımlar atanıyor.. Oysa bu, kader değil: sistematik ihmalin, patronun kâr hırsının, devletin denetimsizliğinin, iktidarın bir sonucudur.
Batuhan A’da ölen işçiler, bu düzen tarafından katledildi. Ve bu düzen, işçilerin örgütlü mücadelesiyle yıkılmadıkça, aynı iş cinayetleri yeniden ve yeniden yaşanacaktır.
Tepkiniz nedir?















