Gemide Cinsel Şiddet ve Mobbingi Birlikte Durduralım

Kadınların “gemiye uğursuzluk getirir” diye damgalandığı günlerden bugüne; kadın, LGBTİ+ ve erkek denizciler hâlâ aynı mobbing, aynı taciz, aynı şiddetle karşı karşıya.

Gemide Cinsel Şiddet ve Mobbingi Birlikte Durduralım

Cinsel şiddet ve mobbing nerede olursa olsun aynı değerde, aynı ciddiyette ve aynı öfkeyi hak eder. Gemide yaşanan ifşalar da, karada gerçekleşen kadar değerlidir.

Bu mesele sadece kadınların değil; tüm cinsiyetlerden ve yönelimlerden denizcilerin meselesidir. Patriyarkal düzen ve heteronormatif yapı en çok kadınları ve LGBTİ+’ları hedef alır. Yaşananlar bireysel değil, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin gemilere yansımasıdır.

Gemilerdeki sert hiyerarşi ve izole koşullar, şiddeti görünmez kılmakla kalmaz; aynı zamanda şiddete zemin hazırlar ve şiddete maruz kalan kişiyi çok daha güvensiz ve yalnız hissettirir.

Failin gemideki ya da şirketteki statüsü onun elini güçlendirirken; şiddete maruz kalan kişi yalnızlaşır, susturulur ve çoğu zaman çaresiz bırakılır.

Kadın denizcilerin %60’ı, gemide açıkça cinsiyete dayalı ayrımcılıkla karşılaştığını söylüyor. Her dört denizciden biri (%25), gemilerde fiziksel ve cinsel tacizin yaygın olduğunu; bunun çoğu zaman kamaralara izinsiz giriş, mahremiyet ihlali ve sistematik baskılar yoluyla gerçekleştiğini ifade ediyor. Bu veriler, yaşananların münferit olmadığını; denizcilik sektörünün yapısal sorunlarından kaynaklandığını ortaya koyuyor.

Gemilerde cinsel şiddeti önlemek için oluşturulan şikayet prosedürleri çoğu zaman şiddete maruz kalan kişi için daha da büyük sıkıntılara yol açıyor. Fail ile aynı ortamda bulunmak, şikayet edildiğinin hızla öğrenilmesine neden oluyor. Rütbesi yüksek kişiler failin yanında durabiliyor, kaptan ise süreci tamamen kilitleyebiliyor. Şirkete yapılan doğrudan bildirimlerde çoğu zaman “yanlış anlamışsındır” denilerek taciz görmezden geliniyor. Fail yerine şiddete maruz kalan kişi gemiden indirilebiliyor. Fail gemide kalmaya devam ederse, şiddete maruz kalan kişi can güvenliği için kendi imkânlarıyla gemiden ayrılmak zorunda bırakılıyor.

Şikayet mekanizmalarının şiddete maruz kalan kişiyi korumadığı, çoğu zaman faili koruduğu açık. Travma anında donup kalmak, güvenilecek bir alanın olmaması, gemiden indirilip işsiz bırakılma korkusu veya damgalanma endişesi sessizliğe sebep olabilir. Sessizlik, yaşanmamışlık değil; sistemin baskısının sonucudur.

Denizcilik sektörü uzun yıllardır erkek egemen, heteroseksist ve militarize bir kültürle yönetiliyor. Kadınların “gemiye uğursuzluk getirir” diye damgalandığı günlerden bugüne; kadın, LGBTİ+ ve erkek denizciler hâlâ aynı mobbing, aynı taciz, aynı şiddetle karşı karşıya.

Gemide yaşanan şiddet karadakinden farklı değildir; aynı derecede sert, aynı derecede politiktir. Ama artık bu zinciri kırmak için BURADAYIZ. İfşa etmek istersen, YANINDAYIZ.

Tepkiniz nedir?

like

dislike

love

funny

angry

sad

wow