Denizciler Neden Bulunamaz? Ölümün Sınıfsallığı

Halit Yutkay’ın ya da Dilek Ertek’in ölümleri elbette acıdır. Ancak aynı devletin, Kafkametler’de kaybolan denizciler için aynı çabayı göstermemesi, ölümlerin bile sınıfsal bir ayrım taşıdığını gözler önüne seriyor.

Denizciler Neden Bulunamaz? Ölümün Sınıfsallığı

Ölüm, bütün canlılar için kaçınılmaz bir sondur. Ancak kapitalizm ve devlet yapıları içinde, ölümün kendisi değil; nasıl öldüğünüz ve ölümünüze nasıl yaklaşılacağı belirleyici olur. Bir denizcinin ölümünün ardından yaşananlarla, bir iş insanının ölümünde seferber edilen devlet imkânları aynı değildir. Bu, devletin hangi hayatları değerli, hangilerini gözden çıkarılabilir gördüğünü açıkça ortaya koyar.
Kafkametler ve Batuhan A gibi ticari gemilerde hayatını kaybeden denizcilerin cenazeleri günlerce bulunamadı, birçoğu hâlâ kayıp. Arama kurtarma (SAR) operasyonları çoğu zaman sınırlı kaldı veya durduruldu. Buna karşılık iş insanı Halit Yutkay’ın 68 metre derinlikteki cenazesi devletin tüm imkânlarıyla kısa sürede bulundu. Cenazenin çıkartılması için fırkateynler, çan sistemli derin deniz dalış gemileri, kapalı devre sistemli karışım gaz dalış ekipmanları ve deneyimli personel kullanılacak. Row ve Sonar sistemleriyle deniz tabanı taranarak bulunan Yutkay’ın cansız bedeni, Donanma Komutanlığı Deniz Kuvvetleri’ne ait askeri donanımlar kullanılarak vücut bütünlüğüne zarar verilmeden çıkarılacak. Yalova ve Marmara Cumhuriyet Başsavcılıklarının özel olarak ilgilendiği, Çanakkale Kaymakamlığı’nın ise özel açıklama yaptığı bu ölümün kaza mı yoksa kasıt mı olduğuna dair soruşturma sürerken, olay A Haber’den Halk TV’ye kadar geniş yankı buldu. Ne var ki, bir denizci hayatını kaybettiğinde çoğu zaman ne olası bir kasıt ne de ihmal araştırılıyor; ölüm, adeta bir oldu bittiye getiriliyor ve hiçbir ana akım yayın kuruluşu bu konuyu gündeme almıyor.
Ölüm Karşısında Gerçek Eşitlik Var mı?
“Ölüm karşısında herkes eşittir” derler. Ancak gerçek eşitlik, ölümün kendisinde değil, ölüm koşullarında ölçülür. Bir denizci, çoğunlukla güvencesiz ve denetimsiz çalışma koşullarında hayatını kaybeder; bir iş insanı ise tatilde veya özel hayatının rahatlığında ölebilir. Bu nedenle ölümün kendisi eşit olsa da, nasıl öldüğünüz sınıfsaldır.
Devlet ve Sermayenin Ayrıcalıklı Kurtarma Operasyonları
Devletin bu ayrımcı yaklaşımı sadece Yutkay örneğiyle sınırlı değil. Dilek Ertek gibi iş insanlarının kaybolduğu durumlarda helikopterler ve özel arama ekipleri hızla seferber edilirken, deniz işçileri için aynı çabalar gösterilmiyor.
Devletin ayrımcı yaklaşımı yalnızca denizcilerle sınırlı değil. Deprem, sel veya yangın gibi afetlerde de durum benzerdir: Eğer zengin birinin evi yanmayacaksa, yıkılmayacaksa veya selden zarar görmeyecekse devlet genellikle harekete geçmez. Kaynaklar, arama-kurtarma ekipleri ve yardımlar çoğunlukla sıradan yurttaşların yaşam alanlarını korumaya değil; zenginlerin mülkleri için kullanılır. Bu, sınıfsal ayrımın yalnızca ölümler üzerinde değil, hayatta kalmayı belirleyen afet ve kriz koşullarında da açıkça ortaya çıktığını gösterir.
İhmallerle gercekleşen bazı ölümler şunlardır:
MV ALARA gemisinde staj yaparken denize düşen Berkan Aslan
DGN Denizcilik’e ait Alkor 3 gemisinden denize düşen İsmail Usta
MV DEMA M gemisinde kaybolan makine mühendisi Yiğit Acar
Bu vakalar, denizcilerin çoğunluğunun devlet ve armatörlerin ihmalleri sonucu hayatını kaybettiğini gösteriyor. Ölen veya kaybolan tüm denizciler proleter insanlardır; cenazelerine ulaşılması ve hakaniyetli arama-kurtarma süreçlerinin gerçekleştirilmesi onların da hakkıdır.
HER İŞÇİNİN HAYATI VE ÖLÜMÜ, EN AZ BİR SERMAYE SAHİBİNİN KADAR DEĞERLİ OLMALIDIR.
Denetimsizlik, Rüşvet ve İş Cinayetleri
Gemilerin batması veya iş kazaları birer doğal afet değildir. Bu olaylar çoğunlukla denetimsizlik, rüşvet ve kâr için hiçe sayılan iş güvenliği uygulamalarının sonucudur. Devlet, işçilerin can güvenliğini sağlamakla yükümlü olduğunu iddia eder; fakat çoğu zaman denetimler göstermelik yapılır ve işçiler öldükten sonra sorumluluk alınmaz.
Ölümün kendisi eşit olabilir, ancak nasıl öldüğünüz ve ölümünüze nasıl yaklaşılacağı sınıfsaldır. Denizciler ve diğer işçiler iş cinayetlerinde hayatını kaybederken, sermaye sınıfının ölümleri ulusal kayıp gibi gösterilir ve devlet tüm araçlarını seferber eder.
Her cenaze için aynı duyarlılığın gösterilmesini, her işçinin hayatının en az bir sermaye sahibi kadar değerli sayılmasını talep ediyoruz. Bunun için:
Denetimsizliğe karşı mücadele etmek,
Arama-kurtarmayı herkes için profesyonel ve eşit hale getirmek,
İş cinayetlerini “kader” gibi sunan düzeni sorgulamak,
Devletin sınıfsal ayrımına karşı ses yükseltmek gereklidir.
Denizciler Ölürken Armatör-devlete Huzur Yok!
....
deniziscileri.com
(Kafkametler için Adalet, Herkes için Adalet)
https://deniziscileri.com/kafkametler-icin-adalet-herkes-icin-adalet
deniziscileri.com
(Kafkametlersiz 1 Yıl)
https://deniziscileri.com/kafkametlersiz-1-yil

Tepkiniz nedir?

like

dislike

love

funny

angry

sad

wow