Denizcilik alanındaki tüm işçilerin paylaşma ve dayanışma platformu olarak faaliyet yürütmeye 2017 yılında başladık. terk edilen bir gemideki denizcilerle ilk dayanışmamızı gerçekleştirdiğimizde henüz resmi kuruluşumuzu bile gerçekleştirememiştik. yavaş ama emin adımlarla ilerlediğimiz mücadelemizde yaşadığım tüm sorunların üstesinden örgütlü bir şekilde geldik. hepimiz denizcilik iş kolunun ne kadar kendine has sorunları olduğunun farkındayız. bizler gemilerden, limanlardan, tersanelerden geliyoruz. kimimiz suyun üstünede kimimiz suyun altında. bize biçilen farklı statülerimize, farklı yaşam biçimlerimize, farklı coğrafyalarda yaşamamıza rağmen birlikte mücadele ediyoruz.

Kimimiz güney afrika’da bir limanda, kimimiz yüzlerce mil ötede okyanusunun ortasında bir gemide, kimimiz tuzla tersanesi’nde, aliağa gemi sökümde, kimimiz suyun 60 metre altında, kimimiz bir balıkçı barınağındayız. fakat hepimizin aynı sistem altında eziliyoruz. denizcilik iş kolu içindeki biz işçiler, ezildiğimiz bu sisteme karşı mücadele etmek için, yaşadığımız hak gasplarının karşısında durmak için, emeğimiz için birlikte hareket ediyoruz.

Deniz işçileri; emeğe ve sosyal saldırılara karşı kendimizi savunmak için deniz işçilerinin eşit olarak örgütlendiği bir birlik; biz kendi sorunlarımıza ve özlemlerimize karar veren, yürütme komiteleri, özgürleştiriciler veya liderler olmadan sadece kendimiziz.

Armatör, patron ya da devlet yanlısı kuruşların kandırmacalarına, oyalamalarına inanmıyoruz. Bizler denizciyiz. özgür ruhlu işçileriz. baltimore’de, kronstadt’da, potemkin zırhlısı’nda özgürlük için direnen denizcileriz. biz denizciler fırtına kanatlıyızdır. ve biliriz ki;

Tek damla yağmurla başlar her fırtına.