Tersanelerde İşçi Güvenliği Sağlanmıyor
İşçi güvenliğinden ziyade işçilerin örgütlenmesini önleme tedbirlerinin alındığı ve bir kale gibi korunan tersaneler, işçilerin servisle ev-iş arası aktarılıp, durmaksızın çalışmasını sağlayacak
Çeşitli yollarla örgütleyici ile temasa geçmesini engelleyecek biçimde tasarlanmış.
Bu örgütsüzleştirme tasarısının unsurlarından biri de taşeron sistemdir. Bir tersane raspa firması, boya firması, montaj firması, ana makine tamiri, şaft, boru firması gibi bir sürü taşeron şirketten oluşur. Ve her bir taşeron sömürüye karşı sendikal örgütlenmede birer engeldir.
Sömürünün her sektörde yaygın olduğunu bilsek de gemi sektörü gibi tersanelerdeki sömürü de kendisini uzun mesailer, zorlu ve ağır iş yükü, sosyal yaşantının tamamen sekteye uğratılması, hiyerarşik baskı ve mobing, hastalıklar, yaralanmalar ve ölümlerle daha da netleştirmektedir.
Toplu giriş-çıkışlar, zorunlu yakın temas çalışmalar, ortak tuvaletler, ibadet haneler ve yemek haneler gibi bir çok alanda ise mevcut pandemi koşullarına uygun düzenlemeler yapılmamakta ve bu durum tersane yönetimi, taşeron şirketi ve denetçileri tarafından umursanmamaktadır.
İSİG eğitimleri ise herhangi bir anlatım olmaksınız, işçinin sadece bir kaç evrağa imza atmasıyla, işçinin başına bir kaza geldiğinde tersanenin sorumluluğu kabul etmemesi için oluşturulmuştur. Kimi tersanelerde ise bu eğitim bir kaç cümlelik anlatımdan ibaret tutulmaktadır.
Kesme-kaynaktan çıkan gazlar, kum raspasının dağılan tozu, boyanın, tinerin ağır kokusu ile mesai dahil saatlerce çalıştırılan işçiler sürekli zehirli bir havaya maruz kalmaktadır. Sadece tersane girişine yaklaşıldığında bile o ağır hava hissedilebilinir.
Havuzdaki gemilerden ya da iskeleden suya düşme tehlikesine karşı hiçbir tersanede emergency bir durumda ulaşılabilecek bir can simidi bulunmamakta, Safety Equipment şirketleri de gemideki can simidi ve yelekleri bakım için topladığından emniyet sağlanmamaktadır.
Güvenli yürüyüş için ayrılan hatlardan her türlü ağır vasıta geçebilmektedir. İşçinin güvenliği tersanenin aldığı önlemlerle değil işçinin sürekli ölmemek için tetikte olması gerektiğini söyleyen afişlerle sağlanmaya çalışılmaktadır.
Maske, baret, gözlük, eldiven, tulum giyilmesi, tersane içinde telefon kullanımının yasaklanması, “güvenli” yürüyüş yolunun kullanılması gibi afişlerle sağlanan iş güvenliği, her ay İSİG Meclisi’nin açıkladığı İşçi Cinayeti Raporu’nda da görüleceği üzere anlamsız kalmaktadır.
İşçilerin örgütlenmemesi için alınan yoğun güvenlik önlemleri, işçilerin ölmesini engellemek için alınmamaktadır. Tersane sahipleri, taşeronlar, armatörler daha da zenginleşirken biz işçiler sömürülüyoruz. Bu düzene karşı çıkmalıyız ve sömürüyü durdurmak için örgütlenmeliyiz.